Gaziemir Park Kitabevi

29 Ağustos 2011 Pazartesi

Dikkat, marketlerdeki kırtasiye sanıldığı gibi ucuz değil!

Okul alışverişi yapmadan önce, çevrenizdeki kırtasiye ve marketlerde fiyat araştırması yapmayı unutmayın. 



Türkiye'nin her yanını en uzak kasabalara kadar saran marketler, sanıldığı gibi hiç de ucuz değil. Birkaç üründe göstermelik indirim yapıp, bir ucuzluk sanısı yaratıyorlar. Bu, tüketiciyi aldatmaktan başka bir şey değil. 
Türkiye'de sayısı on binleri bulan bir küçük kırtasiye esnafı var. Bunların tek para kazandığı dönem, okulların açılmasını izleyen ilk birkaç hafta oluyor ve buna da 'sezon' adı veriliyor. Kırtasiyeci, asıl olarak bu birkaç hafta içinde kazandığı parayla dükkanını çevirmeye çalışıyor. 
Ancak, marketler, kırtasiye esnafının sadece birkaç hafta süren sezonuna göz dikti ve tüm rekabet kurallarını hiçe sayarak tüketiciyi aldatmaktan çekinmiyorlar. 


Ucuzluk yanılsaması yaratarak tüketiciyi aldatmak bir suç değil mi?
Marketlerin şöyle bir taktiği var. Birkaç ürünü düşük kârla ya da neredeyse alış fiyatına verip bir ucuzluk yanılsaması yaratıyor. Tüketici, bu yanılsama oluştuktan sonra, diğer ürünlerin fiyatına dikkat etmeden gözü kapalı alışveriş yapıyor. Dikkatle bakıldığında çoğu ürünü kırtasiyelerden daha pahalıya sattıkları görülecektir. 
Burada kırtasiye esnafına görev düşüyor. Kârlar makul düzeyde olmalı, insafsız fiyatlarla bir 'sezon vurgunu' yapmaya kalkışılmamalıdır. İlkokula başlayan bir çocuk, lise son sınıfa kadar müşteri olacaktır. Müşterisini koruyan esnaf, aslında kendisini korur. 
İyi yönetilen ve fiyatlarını makul düzeyde tutan kırtasiyelerde aslında sezon hiç bitmez. 
Ancak, kırtasiye esnafının, uygun fiyatlarla satış yapması, sorunu ne yazık ki çözmez. Marketler, ortada nasıl bakkal bırakmadıysa, kırtasiye de bırakmayacak. Kırtasiyelerin, bağlı oldukları Odalar aracılığıyla marketlerin fiyat oyununu teşhir etmesi gerekir. Ancak, kesin çözüm, marketlerin, sezonda kırtasiye vurgunu yapmasının engellenmesiyle olur. 


Marketlerin, okulların açıldığı ilk haftalarda kırtasiye satışı yapmaması, sayısı on binleri bulan kırtasiye esnafının tek kurtuluş yoludur. Kırtasiye Odalarının, Ticaret Bakanlığı'na bu konuda bir başvuru yaptığını duydunuz mu? Ben hiç duymadım. Hiçbir konuda örgütlü olmadığımız için, başımıza her şey geliyor. 
Öyleyse, en azından kendimiz uyanık olalım ve marketlerin tuzağına düşmeyelim.  





Büyük Zafer'in 103. Yıldönümü kutlu olsun!

Büyük Zafer'in 100. Yıldönümü kutlu olsun! Sinan Meydan'ın 27 Ağustos 2025 tarihli yazısından bir bölüm sunuyoruz: Tam 103 yıl önce,...