Gaziemir Park Kitabevi

27 Nisan 2016 Çarşamba

Kitabevlerine çok önemli bir çağrı

Türkiye'deki kitap satışlarına büyük zararlar veren tutumlara bir örnek görüyorsunuz.


İzmir / Gaziemir Park Kitabevi'nden Kitabevlerine çok önemli bir çağrı: 

Aşağıdaki mesajı, bende e-posta adresi olan kitabevlerine gönderdim. İnternet ve sosyal medya üzerinden bir 'Kitabevleri Girişimi' başlatmak istiyorum.
Değerli kitabevi sahipleri ve yöneticileri,
Türkiye'de 6500 civarında kitap satan iş yeri olduğu tahmin edilmektedir. Basılı kitapların % 90'ı buralarda satılmaktadır.
İnternet ortamındaki kitap satış oranı ise % 10 civarındadır.
Demek ki yayınevleri, kitabevlerine 'mecbur'dur.
Bu gerçek ortadayken, yayınevleri, nasıl oluyor da bir kaç internet sitesine abartmalı indirimlerle satış imkanı veriyor?
Çünkü, kitabevleri hem örgütsüz (birbirlerinden habersiz), hem de güçlerinin farkında değil.
Kitabevleri kendi aralarında karar verip, bir yayınevine 'senin kitabını satmıyoruz' dese, bu o yayınevi için felaket anlamına gelir.

***************

Bakıyorsunuz, bizim en fazla % 40 indirimle alabileceğimiz bir kitabı, bir internet sitesi 'haftanın fırsatı!' adı altında % 50 indirimle satışa sunmuş.
Kitaplarının yüzde doksanının satılacağı ortamları dışlayıp, yüzde onunun satılacağı bir ortama boyun eğmek, hangi akla hizmettir?
Bu tavır, Türkiye'deki yayıncılığa büyük zararlar veriyor ve yayınevlerinin cüce kalmasına yol açıyor.
Bir kere, internette o indirim oranlarını gören okuyucuyla kitabevleri arasındaki ilişki bozulmaktadır.
Kitabevi sahipleri, bu yayınlardan uzak durmaktadır. Özellikle KPSS yayınlarında başlayan bu tavır, günümüzde romanlarda ve gazeteci-yazar
kitaplarında da görülmektedir. Kitabevine girmeyen kitap satılmaz. Bir yayınevi, hem çok satma ihtimali olan popüler kitaplar basar, hem de bunları
kendi sitesinde veya başka sitelerde % 30 / % 40 gibi indirimlerle satışa sunarsa, o kitaplar elde kalır. Örneğin Yılmaz Özdil ve Soner Yalçın'ın
son kitapları beklenen satış rakamlarına ulaşamadı. Ahmet Ümit'in son romanı ve Orhan Pamuk'un 200 bini zor aşan yeni romanı vb, aynı şekilde
örnek gösterilebilir. Bunlar, kitabın asıl satış yeri olan kitabevlerini dışlamanın sonuçlarıdır.

**************************************

Kitabevlerine yönelik bir başka saldırgan tutum da, İşler Kitabevleri'nden gelmektedir. Akıl dışı indirimlerle, Kitapyurdu gibi sitelerin tuhaf taktiğiyle,
%5, bilemediniz % 10 karla kitap satıyorlar. Amaç, çevrelerindeki kitabevlerini yıldırıp kitap satmaktan vazgeçirmek ve böylece piyasanın tek oyuncusu
haline gelmek.
Arkadaşlar, bir kitabevinin işlemesi için, en az % 20 kar etmesi zorunludur. İşler ya da Kitapyurdu zihniyetiyle bakarsak, ortalama bir kitabevi, mucizevi bir şekilde
bir yıl içinde 1 Milyon TL tutarında (kaba bir hesapla 65 bin adet) kitap satsa, bunun en fazla 100 bin TL'si kar olacaktır. 1) Bu kadar kitabı Türkiye'de kaç
kitabevi satabilir? Böyle bir kitabevinin işlek bir noktada, en az 100 - 150 metrekare ve en az 5-6 kişinin çalıştığı bir yer olması gerekir.
2) 100 bin TL'lik karı 12 aya böldüğümüz zaman, bu rakamlarla böyle bir yeri işletmenin imkansız olduğu açık bir şekilde görülecektir.
İşler Kitabevi ve internet siteleriyle baş etmek aslında kolay. Gücümüzü bilelim. Ve bu gücü yayınevlerinin de bilmesini sağlayalım.
Öncelikle yapmamız gereken şey, bir 'e-mail' zinciri oluşturmak ve sosyal medyada bir araya gelmek. Daha sonra yayınevlerine gücümüzü göstereceğiz.
'parkkitabevi@gmail.com' adresini ve www.facebook.com/Park-Kitabevi sayfasını da iletişim aracı olarak kullanalım, görüş ve önerilerimizi paylaşalım. Bu girişimi tüm tanıdık kitabevlerine duyuralım ve sayımızı artıralım.


Büyük Zafer'in 103. Yıldönümü kutlu olsun!

Büyük Zafer'in 100. Yıldönümü kutlu olsun! Sinan Meydan'ın 27 Ağustos 2025 tarihli yazısından bir bölüm sunuyoruz: Tam 103 yıl önce,...