 |
| Türkiye'deki kitap satışlarına büyük zararlar veren tutumlara bir örnek görüyorsunuz. |
İzmir
/ Gaziemir Park Kitabevi'nden Kitabevlerine çok önemli bir çağrı:
Aşağıdaki
mesajı, bende e-posta adresi olan kitabevlerine gönderdim. İnternet
ve sosyal medya üzerinden bir 'Kitabevleri Girişimi' başlatmak
istiyorum.
Değerli
kitabevi sahipleri ve yöneticileri,
Türkiye'de
6500 civarında kitap satan iş yeri olduğu tahmin edilmektedir.
Basılı kitapların % 90'ı buralarda satılmaktadır.
İnternet
ortamındaki kitap satış oranı ise % 10 civarındadır.
Demek
ki yayınevleri, kitabevlerine 'mecbur'dur.
Bu gerçek
ortadayken, yayınevleri, nasıl oluyor da bir kaç internet sitesine
abartmalı indirimlerle satış imkanı veriyor?
Çünkü,
kitabevleri hem örgütsüz (birbirlerinden habersiz), hem de
güçlerinin farkında değil.
Kitabevleri kendi aralarında karar
verip, bir yayınevine 'senin kitabını satmıyoruz' dese, bu o
yayınevi için felaket anlamına gelir.
***************
Bakıyorsunuz,
bizim en fazla % 40 indirimle alabileceğimiz bir kitabı, bir
internet sitesi 'haftanın fırsatı!' adı altında % 50 indirimle
satışa sunmuş.
Kitaplarının yüzde doksanının satılacağı
ortamları dışlayıp, yüzde onunun satılacağı bir ortama boyun
eğmek, hangi akla hizmettir?
Bu tavır, Türkiye'deki yayıncılığa
büyük zararlar veriyor ve yayınevlerinin cüce kalmasına yol
açıyor.
Bir kere, internette o indirim oranlarını gören
okuyucuyla kitabevleri arasındaki ilişki bozulmaktadır.
Kitabevi
sahipleri, bu yayınlardan uzak durmaktadır. Özellikle KPSS
yayınlarında başlayan bu tavır, günümüzde romanlarda ve
gazeteci-yazar
kitaplarında da görülmektedir. Kitabevine
girmeyen kitap satılmaz. Bir yayınevi, hem çok satma ihtimali olan
popüler kitaplar basar, hem de bunları
kendi sitesinde veya
başka sitelerde % 30 / % 40 gibi indirimlerle satışa sunarsa, o
kitaplar elde kalır. Örneğin Yılmaz Özdil ve Soner
Yalçın'ın
son kitapları beklenen satış rakamlarına
ulaşamadı. Ahmet Ümit'in son romanı ve Orhan Pamuk'un 200 bini
zor aşan yeni romanı vb, aynı şekilde
örnek gösterilebilir.
Bunlar, kitabın asıl satış yeri olan kitabevlerini dışlamanın
sonuçlarıdır.
**************************************
Kitabevlerine
yönelik bir başka saldırgan tutum da, İşler Kitabevleri'nden
gelmektedir. Akıl dışı indirimlerle, Kitapyurdu gibi sitelerin
tuhaf taktiğiyle,
%5, bilemediniz % 10 karla kitap
satıyorlar. Amaç, çevrelerindeki kitabevlerini yıldırıp kitap
satmaktan vazgeçirmek ve böylece piyasanın tek oyuncusu
haline
gelmek.
Arkadaşlar, bir kitabevinin işlemesi için, en az % 20
kar etmesi zorunludur. İşler ya da Kitapyurdu zihniyetiyle
bakarsak, ortalama bir kitabevi, mucizevi bir şekilde
bir
yıl içinde 1 Milyon TL tutarında (kaba bir hesapla 65 bin adet)
kitap satsa, bunun en fazla 100 bin TL'si kar olacaktır. 1) Bu kadar
kitabı Türkiye'de kaç
kitabevi satabilir? Böyle bir
kitabevinin işlek bir noktada, en az 100 - 150 metrekare ve en az
5-6 kişinin çalıştığı bir yer olması gerekir.
2) 100
bin TL'lik karı 12 aya böldüğümüz zaman, bu rakamlarla böyle
bir yeri işletmenin imkansız olduğu açık bir şekilde
görülecektir.
İşler
Kitabevi ve internet siteleriyle baş etmek aslında kolay. Gücümüzü
bilelim. Ve bu gücü yayınevlerinin de bilmesini sağlayalım.
Öncelikle
yapmamız gereken şey, bir 'e-mail' zinciri oluşturmak ve sosyal
medyada bir araya gelmek. Daha sonra yayınevlerine gücümüzü
göstereceğiz.
'parkkitabevi@gmail.com'
adresini ve www.facebook.com/Park-Kitabevi sayfasını da iletişim
aracı olarak kullanalım, görüş ve önerilerimizi paylaşalım.
Bu girişimi tüm tanıdık kitabevlerine duyuralım ve sayımızı
artıralım.